
Muştak Topluluğu, İran Alevi (Ahl-e Haqq – Yarsani) ritüellerinin müzikal mirasının taşıyıcısı olarak tanınmaktadır. Topluluk, yıllar boyunca Aleviliğin gizli, esrarlı ve kadim ezgilerini araştırmak, ortaya çıkarmak, derlemek ve icra etmek için ciddi çaba harcamıştır.
Topluluk, 1970’li yılların başında İran’ın kuzeybatısındaki Alevi topluluğunun manevi rehberi tarafından kurulmuştur. Bu topluluk kendilerine “Kırklar Ocağı” adını vermekteydi. Muştak Topluluğu uzun yıllar boyunca yeraltında kalmış, yalnızca İran Azerbaycanı’ndaki gizli Alevi cemlerinde icra etmiştir. Alevi ritüeli ile müzik birbirinden ayrılmaz bir bütündür; müziksiz ritüel gerçekleşmez.
2002 yılı, topluluğun İran Azerbaycanı’nın Tebriz kentindeki ilk halka açık konseri ile bir dönüm noktası olmuştur. Muştak, ritüelin ihtişamını diğer topluluklarla paylaşmayı, modern insanın hayatına manevî zenginlikler katmayı ve bu değerli mirasın yok olup gitmesini engellemeyi amaçlar..

İran Alevileri tarih boyunca egemen hükümet kaynaklı baskı, zulüm ve şiddete maruz kalmıştır. Sürgün edilmiş, köyleri yakılmış, insanlar idam edilmiştir. Bu acı deneyimler, hayatta kalabilenleri içine kapanık ve temkinli bireylere dönüştürmüştür. Ritüellerini yaşatmak için toplumdan uzak, dağ eteklerinde, şehirlerin tenha bölgelerinde, zorlu koşulda yaşamışlardır. Yabancılara karşı temkinli olsalar da, ritüellerinin bilgeliği doğrultusunda içlerindeki coşku ve hoşgörüyü korumuşlardır.
Muştak Topluluğu, insanın zamanını kötümserlik ve içe kapanmışlıkla tüketemeyecek kadar değerli olduğuna inanır: Birbirimizle iletişim kurmak için sahip olduğumuz bu az zaman değerlendirilmeli, aksi hâlde yarın pişmanlık kaçınılmazdır. Ritüelin müziği, Güneş’e yakarış müziğidir. Ritüeli yaşayanlar asırlardır günü güneşin doğuşunu izleyerek başlar. Onlara göre yaşamın ruhu Güneş’tedir. Aleviler için Mitra tarihten önce gelir; Tanbur ise Mitra’dan da önce gelir.
Topluluğa göre artık toprağı kazıp saklanma zamanı geçmiştir; ayağa kalkıp insana saygının hâkim olduğu aydınlık bir hayata geri dönmenin vaktidir. İnsanlığın birbirine ihtiyacı vardır; karanlığa ve ayrılığa ihtiyaç yoktur.
Muştak üyeleri, Alevi kadim müziğinin merhameti ve dostluğu yeniden doğuracağına inanıyor. Dilin, ırkın, cinsiyetin, tarihin ve coğrafyanın üstünde olan şey müziktir. Bu yüzden Muştak Topluluğu, coğrafi ve dilsel sınırların ötesine geçerek konserler vermiştir.
Türkler, Kürtler ve Araplar arasında ritüelin ortak kültürel bağlarından yola çıkarak, farklı etnik kökenlerden müzisyenlerle işbirliği yapan Muştak Topluluğu, bu ihtişamı herkesle eşitçe paylaşmayı amaçlar. Toplulukta yalnızca iki çalgı kullanılır: Tanbur ve Def. İlahiler ritüel gereği tüm üyeler tarafından birlikte söylenir.
Muştak üyeleri “anı korumak” anlayışına büyük önem verir; bu nedenle kayıt ve yayın yapmaktan mümkün olduğunca kaçınır, dinleyici ile yüz yüze iletişimi tercih eder.
Fazla bilgi için: Tanbur, Def, Baglama & Alevi (Ehl-e Hak – Yarsani)
